Cins Bir Şehir : Helsinki

4 Eylül 2013

   Helsinki'ye varır varmaz şehre ısınamadım, bu şehirde para var huzur yok gibi geldi bana. Terminal'den hostele doğru gitmek için tramway'a biniyoruz. Hostel ağzına kadar dolu, sebep: Rammstein konseri. İtici bir hosteli çekici kılan iki tane İngiliz ile tanışıyoruz ve Helsinki'de onlarla takılıyoruz. Manchester United sevdalıları, bizim rotayı tersten izliyorlar. Arada sokaklarda gitar çalarak yeme içme paralarını çıkarıyorlar. Matrak tipler. Bir sonra ki gün hep beraber Suomenlina adasına gidiyoruz. Kayalıklarda yüzüp, yeşilliklerde top oynuyoruz. Bazen Finlandiya asıllı İspanyolca konuşan kız hakkında ileri geri konuşuyoruz. Sohbet sırasında sürekli bir Manchester marşı söylüyorlar. Ardından şehre dönüp soğan kubbeli Lutheran katedraline uzaktan bakınıp fotoğraf çekiyoruz, her nedense kimseye çekici gelmiyor bu şehir. Ardından ayrılıyoruz onlar hostele biz gezmeye devam. Taş kiliseye doğru gidiyoruz fakat kapalı sonra hostele gidip makarnaya geri dönüş yapıyoruz. Ana meydanda sağlı sollu yürüyüp, Nokia'nın başkentine veda ediyoruz. Helsinki'den Stockholm'e geçmek için meşhur feribotu kullanıyoruz. 17 saatlik yolculuk sonrası beklediğimizi buluyoruz : STOCKHOLM...