İskandinavya'nın Göz Bebeği : Stockholm Gezi Notları

4 Eylül 2013

  Bundan sonra Avrupa'da benim için iki tane güzel şehir var, birincisi Lizbon, ikincisi Stockholm. Biri en batıda , diğeri en kuzeyde. Stockholm'e Helsinki'den feribotla vardık. Yolun ilk yarım saati hariç , yol harikuladeydi. Kabinde bir sarhoşla 30 dakikadan fazla zaman geçiremedik, ve sonunda odamızı değiştirdik. Stockholm'e vardığımızda kalacak yer ayarlamamıştık ve hostele doğru yol aldık. Malum İskandinavya'da hosteller 30 eurodan başlıyor. Her neyse couchsurfing'den Ana'dan mesaj gelince, üç gün Ana ve kedileriyle konakladık. Bizim için farklı bir deneyim oldu. Stockholm'de bizi güzel bir hava ve uzun bir gün karşıladı. İlk olarak Nobel müzesine gidip güzel bir şekilde gezdik. İçeriyi rehberle birlikte gezdik. Kalıcı ve geçici sergiler bulunuyor. Son yüzyılda yaşanmış savaşları sergileyen bir sergi vardı, son derece etkileyiciydi. Buradan sonra Gamla Stan'ın sol tarafını baştan aşağıya yürüdük. Bir sonra ki kendimizi Djurgardden'e attık, ben Skansene , Furkan Vasa müzesine gitti. Skansen'de İsveç'e dair herşeyi bulmak mümkün. Çoluk çocuk gezmeye gelen İsveç aileleri çok güzel bir görüntü çiziyordu. Ardından Kraliyet sarayına doğru geçip biraz gezindim ve parlamento binasının önünde fotoğraf çekinip kendimi eski şehrin ara sokaklarına attım. Pastel rengi binalarıyla mükemmel bir görüntü çizen bu binalar , aynı zamanda çok güzel fotoğraflarda çekinme şansı veriyor. İsveçin güzel insanları, insana kendini Güney ülkelerinde hissettiriyor. Akşama doğru Konser house'a doğru geçiyorum, burası Nobel ödül töreninin gerçekleştiği yer. Buranın hemen önünde her gün pazar kuruluyor ve buranın hemen sağ tarafında Food Court bulunuyor. Burada güzel yemekler yiyebilirsiniz. 1euro: 9 isveç kronuna tekabül ediyor. Eski şehire hayran kalıp bu bölgeye geri dönüp tekrardan yürüyorum. Stockholm metrosunda en ucuz bilet 3 euro. Metro hiç kapanmıyor. Stockholm'de son günümüzde şehrin biraz dışındaki bostanlık alanları gezdik.  Ayrıca belediye binasına gidip, altın ve mavi salonu gezdik. Her sene 10 Aralık'da Nobel töreni gerçekleşiyor, Altın salonda ki mozaik tablolar ise görülmeden gidilmemeli, bina turla geziliyor, hemen hemen her saat başı var. Şehirden uzak, kendilerini bahçelerine adayan insanları izledik. Stockholm'den Oslo'ya gitmek için yola koyulduk, fakat yol bir acayipti. Sürekli insanlar farklı bilgiler veriyorlardı, yanlış yoldasınız falan filan. Benzin istasyonunda beklerken, Eskişehirli Erkan Zenginle karşılaştık, napıyorsunuz olum diye sordu ? Otostop çekiyoruz, Osloya gideceğiz diye cevap verdik. Oslo Norveç'te lan deyince bizde biliyoruz diye karşılık verdik. Valla ben 200 metre gideceğim kusura bakmayın dedi. Tamam ya sorun değil dedik, ardından İranlı bir taksici bizi hayrına Stockholm otobüs istasyonuna bıraktı. Buradan otobüsle Oslo'ya geçtik. Stockholm'le umarım kader bizi bir kez daha buluşturur.













































0 yorum:

Yorum Gönder